Vahşi kurtların karşısında masum insanların neler yapabileceğine şahit olmak ister misiniz? Sizi bekliyoruz.
Vahşi kurtların karşısında masum insanların neler yapabileceğine şahit olmak ister misiniz? Sizi bekliyoruz.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Audreanna Sacrél

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Audreanna Sacrél Empty
MesajKonu: Audreanna Sacrél   Audreanna Sacrél Icon_minitimePerş. Tem. 02, 2009 5:01 pm

Karakter Adı: Audreanna Sacrél
Karakterin Kişisel Özellikleri: Bence onun pek de açıklanamayacak bir karakteristik özelliği yoktur, içi dışı bir birisinin nasıl olur da açıklamayacak bir özelliği olur ki? Şu çağda, demek istediğim kendini beğenmiş ukala çağda en düzgün insan odur belki de, kesinlikle rekabetten hoşlanmaz. Eğer cesaret yarışıyorsa onu önce giden bir atlıya benzetebilirsiniz, cesaret konusunda üzerine yoktur. Adrenaline bayılır ve gerek sevdikleri için, gerekse tanımadığı biri için kendini tehlikeye atabilir. Arkadaş canlısıdır, kesinlikle evet. Onun hakkındaki düşünceler umrunda olmuyormuş gibi gözükse bile onun canını yakar, en kısa zamanda intikamını alır. Onu pısırık biri gibi görebilirsiniz; doğrudur. Kafasına bir şey koyduğunda yapar.
Karakterin Fiziksel Özellikleri: Beni hiç alıcı gözüyle inceledin mi? Hiç sanmıyorum. Eğer inceleseydin burada duracağını sanmıyorum. Kendimi her konuda beğenen ben, dış görünüşümden hoşnut olmadığımı söyleyebilirim. Komik değil mi? Aslında tarzım Hafif Metal gibi, bu müziği severim. Kulaklarım ağrıyana kadar da dinleyebilirim. Dış görünüşümün de bunu yansıttığına ne şüphe. Yine de sevmiyorum bunu. Sizin fikrinizi sormadan fiziğimi anlatayım; normal denecek kadar zayıfım, bedenimde bir gram fazlalık göremezsiniz. Zaten buna asla izin vermem. Kusursuz beden herkesin hayalindeki bir şey gibidir. Kusursuz olmasını boyuma da bağlıyım. Boyum fazla uzun olmsa da ortalamanın üzerinde. Uzun ve narin bacaklarıma baktığında bunu anlayabilirsin. Yukarıdan bir şey almak istediğimde uzanmak gibi bir derdim yok, zaten aklı başında büyücüler bunu yapmaz değil mi? İncecik kaşlarım alnımı yararken, gözlerimin normalden büyük olduğunu görürsünüz. Gözlerim, bârizdir ki kahverengidir. Bazen lensle onu değiştiriyorum. En çok laciverti kullanıyorum. Ben beğenmesem de çevremden gelen hoş tepkiler beni buna zorluyor. Genelde size tepeden bakarım, gözlerim deyim yerindeyse yarım metre açık olur. Karşımdaki nefret ettiğim biriyse bakışlarım karşısında ezilmesi gerekir. Yüzüme baktıklarında benim Kore'li olduğumu sanarlar, ki ben Meloria'lıyımdır. Meloria'ya gittiğinizde herkesin böyle yüz hatlarına sahip olduğunu düşünebilirsiniz. Gittiğinizde mi dedim? Şaka yapıyordum. Burnuma baktığımda, ki en sevdiğim organım, ilginç bir şey görmeniz mümkün dışıdır. Nomal ve ufak bir çıkıntıdır adeta. Kanca burunlulardan nefret etmem de bu yüzdendir. Kendi burnum kusursuzdur. Dudaklarım ise normalden biraz fazla olarak kalındır, genelde iki yanına da hızma takarım. Kalın olmasından hoşlanmam, her erkek bunları öpmek için dilense de ince görünmesi benim için iyidir. Ah, söylediklerime de bakın. Sanırım dış görünüşümü seviyorum.
Karakterin Geçmişi: (Kabul Edilirse)
16 Eylül'de doğmuşum. Tam 16 Eylül. 16 Eylülün ne anlama geldiğini bilir misin? O tarih sonbahara denk düşer. Bence, sonbahar bir mevsim değildir. Yaz ile kış arasındaki ahenkli döngüdür. Yaz mevsimi, yeni bitmektedir. İnsanlar dinlenmekten yorulmuşlardır. Yeryüzü de bu döngüden... Her tarafta farklı tarihte gerçekleşir. Yerüyüzü ayrı bir güzeldir, daha süslü gibi gelir insana. Asla, ilkbahar gibi değildir. O; sadeliği sever. Kış gibi de kapkaranlık değildir. O yerli yerinde; gizemli bir kavramdır. Yemyeşil yapraklar eylül ayının ortalarına doğru sararmaya başlar, bilir misin? Bazıları dayanamaz da yere düşer. O sarı rengini gördün mü hiç? Ben gözümü açar açmaz onları gördüm. Yatağım oldu onlar benim; belki de anne kucağım. Annem, doğumuma az bir süre kala yaşamını bir ormanda sürdürmüş. Neden mi? Çok basit bir nedeni var. O yıllardaki taraf kavgaları... Ailem Aydınlık Taraf'ta, sevilen ve sayılan biriymiş anlatılana göre. Annemin sarışın olduğunu duydum. Babam esmermiş. Ah, bir de ablam varmış. Anlatılana göre o da benim gibiymiş. Kömür rengi saçları ve renkli gözleri... Ailemi hiçbir zaman görmedim. Bana bunları şuan yanlarında kaldığım üvey ailem anlattı. Anlamaya, konuşmaya çalıştığım; küçük bir çocukken anlatmadı bunu. Sanırım anlatmayacaktı da. Sır kalacaktı, üstü örtülecek bir sır. Benim düşüncesizliğim tüm planları alt üst etmişti. Herşey bitmişti... Oysa ben ailemde, üvey olduğumu nereden bilebilirdim ki? Her şey, hem de her şey mükemmel gidiyordu. Her şeye sahip bir ailem vardı. Bana hiç de yabancı değillerdi onlar. Annemin hamileyken çekindiği fotoğraflar başucumda duruyordu. Pürüzsüz bir tabloda eksik olan bir şey vardı; benim yokluğum... Sacrél ailesi bensiz üç kişiden oluşuyor. Bayan Splendid annem oluyordu. Bay Nevinovat da babam. Vichroné ise onların öz oğulları. Roné diyorum ona, aynı yaştayız ama o benden birkaç ay büyük. Benden daha küçük göstermesine rağmen. Splendid'ın ve Nevinovat'ın aile anlayışına bir şey söyleyemem. Oldukça iyi biriler. Onca sene beni öz kızları gibi yetiştirmişler. Zaten bunca sene anlamadım ya? Sacrél dediklerinde aklıma ilk gelen Roné oldu her zaman. Ona karşı kardeşlikten daha öte bir sevgi duydum. Kesinlikle günahtı yaptığım. Ama, onun da aynı duyguları beslediğinden emindim. İkimiz de günahkardık. Onun hiçbir zaman başka bir ırktan olduğunu anlamamıştım. O günlerden biriydi, öz sandığım kardeşimle bir gün geçirmek için zindana inmiştim. Zindan dediğime bakmayın, bir şatoda yaşamıyordum. Gayet mütevazi ve görsellikten uzak kalmış bir evdi. Roné, zindanda kalıyordu çoğu zaman. Bunu ona sorduğumda karanlıktan hoşlandığını söylüyordu. İlginçti, eğer karanlıktan hoşlanma düşüncesi buysa ondan çoğu zaman korkuyordum. Zaten birbirimize hiç de benzemiyorduk. O kumraldı, ela gözleri vardı. Değişken bir özelliği varmış gibi gözlerinin rengini değiştiriyordu. Kıpkırmızı bile oluyorlardı. Ben ise; bu özellikten yoksundum. Ona hiç benzemiyordum. Kömür gibi saçlarım ona gayet tersti. Uhm, zindandan bahsediyorduk. Zindana inmiştim, sabaha karşıydı; şakaf söküyor olmalıydı belki de. Onu istemiştim yanımda, yine konuşmayı ve ona sarılmayı istemiştim. Bir insan kardeşini böyle bir duyguyla sevebilir miydi? Hata yaptığımı biliyordum, duygularım Tanrı'ya ters düşüyordu. Birinin bu oyundan çekilmesi gerekiyordu. Merdivenleri o alacakaranlıkta zorlukla indim. Üçüncü sınıfta olduğum için büyü yapmam yasaktı, reşit değildim. Merdivenler gayet pürüzlüydü ve inmeme yardımcıydılar. O gün, her şey onun lehine işliyordu. Loş bir ortama indim. Burayı gayet iyi biliyordum tabii ki. Az sonra bir koridordan geçecektim ve Roné'a ulaşacaktım. Dar koridora keskin bir kan kokusu yayılıyordu. Kandan nefret ederdim, midem bulanmaya, başım dönmeye başlamıştı. Aklımın çok az bir kısmı ise Roné'a bir şey olduğu kanısındaydı. Soğuk duvara yüzümü yasladım ve kendime gelmeye çalıştım. İyi hissettiğim anda kapıyı hışımla açmıştım. Gözlerim, beynimin ötesinde görüntülerle karşı karşıya gelmişti. Bomboş odada sadece ikimiz vardık, eşyalar parçalanmıştı, herbir yeri soyulmuş ve kırılmıştı. Yutkundum, önümdeki devasa şekle baktım. Gerilemek isterken sendeledim. Karşımdaki bir vampirdi. Kaçmalıydım biliyordum. Bu adam her kimse Rone'umu yok etmişti. Eğer asam yanımda olsaydı öğrendiğim basit büyüler onu oyalardı. Ancak yapabileceğim birşey yoktu. Kapıya koştum hızlıca, odanın ortasına hangi ara geldim bilemiyordum. Kolu tuttum; ancak sırtımda derin bir acı hissetmiştim. Yaradan akan kanlar bacaklarımdan süzülüyordu. Yaratık, belimi koklamaya başladı. Acımdan kıvrınıyordum ve korkuyordum. *Ölmemeliyim, lütfen, acı bana.* diye sayıklamam da cabasıydı. Vampir o kadar devasaydı ki tek bir vuruşunda beni yere serebilirdi. Burnunu belimde hissediyordum. Elbisem çoktan yok edilmişti. Sıcak bir şey hissettim tenimde... Her şey hızlı olmuştu, kapı açılmış, büyüler savrulmuş, vampir diğer duvara çarpılmış ve ben taşınıyordum. Bazı sesleri duyuyordum kulağımla. Anlamak istemiyordum. Korku dolu çığlıklar, susmalarını diliyordum. Susmalılardı. Beni incitmemelilerdi. Gerçekler çarpıtılmalı ve ben unutulmalıydım. Buna katlanamazdım. İşte, bu gece her şey. Hayatımın dönüm noktası diyebileceğim olaylar. Artık ben de onlardan olmuştum ve sevdiğim kişi tarafından acıtılmış ve bir yaratığa dönüşmüştüm. Birkaç ay kimse odama yaklaşamadı, Nevinovat dışında. O, beni gerçek kızı gibi sevdi. Bana bağlandığını gözlerinden okuyabiliyordum. Her gün benim moralimi düzeltecek şeyler fısıldadı kulağıma. Ben, acıdan gözlerimi açamıyordum. Dudaklarım ise birbirine kenetliydi. Nefesimi tutabildiğime şükrediyordum. Bu, vampirliğin tek iyi yanıydı. Eğer, çok az bile aralarsam dudaklarımı, acıyla haykıracağımı biliyordum. O yüzden hareket bile etmemekte gayret ediyordum. Kötü koktuğumu hissedebiliyordum. Sırtüstü yatıyordum ve sırtımda yanma çoktu. Bunlar gün geçtikçe gitti. Dışarıya çıktığımda herkes şaşırmıştı. İlk yaptığım şey Roné'a sarılmak oldu. Sonra ise her şey bana anlatıldı. Tepkim ne mi oldu? Sadece gülümsemek. Şuan ailemin katilleriyle aynı evi paylaşıyorum. Onlar benim şimdiki ailem. Nasıl hissettiğimi tahmin bile edemezsiniz. Onları sevmeli miyim, yoksa düşman mı kesilmeliyim onlara? Son olanlardan sonra kişiliğim de değişmiş bulunmakta. Asi, bencil, egoist olan ben; şuan arkadaşlarımı düşünüyordum. Çok mütevazı biri olup çıktım. Arkadaşlarıma değer veriyorum, pek yakınlaştığımız söylenemez. Sinirli biri olsam da artık sinirlerime hakim olmayı becerebiliyorum. Eğlenceli biriyim, işte bunu kaybetmemişim. Her olaydan bir eğlence çıkarabilirim. Dengesiz kişiliğimden ise söz etmeme gerek yok sanırım. Kavga anında kahkahalara boğulurum. Anılarıma sadık biriyimdir, hiçbirini unutmam.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Catalina Lennern
Okul Müdüresi, Kehanet Profesörü
 Okul Müdüresi, Kehanet Profesörü



Yaş : 29
Kayıt tarihi : 31/05/09
Mesaj Sayısı : 177
Taraf : İnsanlık.
Temel Özellikler : Dik Başlı, İnatçı ve Umursamaz.
Ruh Hali : 1

Audreanna Sacrél Empty
MesajKonu: Geri: Audreanna Sacrél   Audreanna Sacrél Icon_minitimeCuma Tem. 03, 2009 1:46 am

6. Sınıf Gryffindor
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://moonlight.benimforum.biz
 
Audreanna Sacrél
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 ::  ◊ Hoşgeldiniz ◊ ::  Eski Defter ~-
Buraya geçin: